Rüzgarkeşin seyir defteri

Rüzgarkeşin seyir defteri

25 Nisan 2011 Pazartesi

tekrar blogla uğraşmaya karar verişim ve eskiden yazdığım birkaç yazı.

En son bütün kaydettiklerim silinince ve istediğim dizaynı yapamayınca teknolojiye sövüp göcüp gitmiştim bu sanaloğlu sanal dünyadan. Sonra biraz can sıkıntısı biraz  da eve kapanma zorunluluğundan dolayı tekrar girdim . tabi bu arada atı alan üsküdarı geçmiş. oldukça güzel şeyler çıkmış ortaya.Ama burada mukayeseye girmeyeceğim. Ben buraya gönlümce zırvalamak için ve belki kendim gibi birkaç arıza bunları okuyup beğensin de ego yapayım diye geldim.

Yallah tazyik tekrar başlıyorum.Eyri büyrü de olsa burası benim artık kabullenmek lazım.Aynı hayat gibi işte. Hayat da eyri büyrü dandik olabiliyor ama kabulleniyoruz bir şekilde.Ne kadar internet kurdu bir sanaoğlan olmasam da kendimi geliştirebilirim.Zaten ekleyeceğim birkaç gezi fotoğrafı ve birkaç ıvır zıvır yazıdan ibaret.

...... Birkaç dakika sonra edit.Daha fazla bıdı bıdı edesim geldi.Olmadı önceki yazdıklarımı da eklerim.Baştan söyleyeyim yazılar bazen küfür içerebilir. Neticede profesyonel bir amacım yok "ay ne kadar terbiyesiiiiz " diyenlerdensen vakit geçirilebilecek onlarca güzel şey var ve hayat çok kısa sayın ziyaretçi. Sadece hayatı anlamaya çalışan bu adam anladığını sananlara sorduğu sorulardan, yollardan, rüzgardan ve tabii ki de hayata apayrı bir anlam katan 2 tekerlek mucizesini anlatacak bu yazılar. Yeni birşey düzeltip eklemeye üşendiğim için facedeki notları buraya kopyala yapıştır yapacak kadar da tembel birisiyim işte.

                                                      Başlıksız yazı:



Rüzgar sürekli karşımdan esmiş olsa bile, yine de sevdim yaşamayı ve sürmeyi.Günbatımını gördüğüm ufuk çizgilerinde güneşe yetişmeye çalıştım hep tam gaz.Eğlenceli, ışıklı, kalabalık ve kaotik şehirlerden geçtim .Sıkışık trafikte önümü kesenler sıkıştıranlar oldu, egoist maskelerin düşüşünü gördüm dikiz aynamda.Dik rampalı dar sokaklarda yoluma taş koyanlar oldu.Sol şeritte benzinim bitti kaç kere ve herkes üstüme geldi ben durunca.Çakal kırması köpekler kovaladı gece ıssız sokaklarda peşimi bırakmadı.

Sanki bir ben fazlaydım kalabalık caddelerinize, bir bana tersti tüm istikametleriniz. Riskli manevralarla sıyrıldım trafiğinizden ve sahte ışıklı şehrinizden. Sert rüzgarlarda buldum kendimi. Bir bir düştü üzerime yapıştırdığınız tüm yaftalarınız ve sonsuz nefretiniz. Bir tek isyan bayrağım dalgalanır artık bu fırtınada.

                          Öylesine.....


 
ne  anlayamadım oynadığınız oyunları.Bir şekilde içinde buldum tekrar kendimi.Kuralları benim kaybetmem üzerine kurulu oyunlar bunlar.Sizler "yakalayamaz kiii "diye  bağırırken herkesin benden kaçtığı, soluğum kesildiğinde de herkesin üstüme geldiği bir ebe oluyorum..Bir gün kazanacağını zanneden bir ebe… Aradığım zaman kimseyi bulamadığım saklambaç oyunlarının içindeyim.Zaman zaman oyunlarınızdan keyif aldığım da olmadı değil hani.Saklambaç oyunlarında gözlerimi yumup 27 ye kadar sayarken kuyruklu yıldız gibi güzel hayaller kurdum.Gözlerimi açtığımda yanımda kimsenin olmaması ile tanıştım soğuk ve lanet gerçekliğinizle.

Ah ulan adi leylek ne boktan bir yere attın beni 1982 yılında.! Ne olurdu birkaç tur daha dönseydik dünya denen şerefsiz yuvarlağın üzerinde? Hiç yoktan manzara güzeldi.Sen attın uçup gittin ceremesi bana kaldı. Bir çıkış arıyorum şimdi çukurlara bata çıka.

27 yılda geldiğim nokta isyanklar bir rüzgarkeşten başka bir şey değil.Göz kamaştıran pırıltılı caddelerinizde, dar sokaklarınızda, yokuşlarınızda çamurlu su birikintilerine düşürüyorum olduramadığım hayallerimi.Türlü entrikalarla üzerime sürdüğünüz araçlardan ve yoluma koyduğunuz taşlardan sakınmak için 2 tekerlek ve rüzgardan başka yol bulamıyorum.

Acaba bir gün zengin olur muyum eski dostlarımdan yadigar hançerleri sırtımdan çıkarıp satsam?Yanında da vicdanımı ve sevgimi promosyon veririm.bilirim seversiniz siz hediyeleri. Belki kazandığımla "akıl" denen zırhtan alırım yeni pusulardan sağ çıkmak için.

“4s” kuralını bir türlü kabiliyetlerime dahil edemedim.Hani seven sevilir(!) seven(!) sevilir diye söylediğiniz bir söz var ya... Becerebilecek kadar insanlaşamadım belki de. Bende sadece “2 s” oldu bugüne kadar. Diğer ikisini bulamadım henüz.“Sevmeyi ve sürmeyi” başardım bir tek. Soluğum kesilene kadar sevmek ve benzin bitene kadar sürmek ….